Bu gün kütüphaneden mesaj geldi. Kitapları geciktirmişim. İki hafta süresi var ve kitaplar bir aydır bende. Okumadım da. Uzun zamandır böyle yapıyorum. Kütüphanede neredeyse bir yıl üyeliğim var ve her iki haftada bir gidip iki kitap alırım. Çoğunlukla biri kişisel gelişim diğeri de roman olur. Fakat eve geldiğimde bir köşeye bırakırım. Bir kaç gün göz gezdirir sonra okumam ve iki hafta geçtiğinde gider tekrar değiştiririm.
Bugün buna bir dur demenin zamanı geldi dedim içimden. Kitap okumadan olur mu? Aldım çantamı gittim kütüphaneye. Her yer kitap. Ne alsam diye düşünüyorum.
Bu aralar hikaye yazan blogları takip ediyorum ve biraz da özeniyorum. Ne güzel şey hikaye yazmak. Bir kaç kere yazmaya çalıştım fakat çok başarılı bulmadım bu konuda kendimi. Hemen şok etkisi yaratmaya, hayat dersi vermeye çalışıyorum yazarken. Hikaye böyle bir şey değil ki hayat dersi vermen gerekmez. Hoş vakit geçirtmesi yeterli olan hikayelerde vardır. Okuyucu ne istiyorsa onu anlar, alması gerekeni alır hikayeden.
Ben de kendimi bu konuda geliştirmek için hikaye kitaplarına yöneldim. Çok ağır kitaplar da okuyamam bu yüzden bakıp bakıp koyuyorum kitapları yerine. En son iki kitaba karar verdim...
İkincisi hakkında pek bir fikrim yok. Araştırma da yapmadım fakat önemli bir yazar olduğunu biliyorum. Bir de en kalın öykü derlemesi kitabıydı ben de aldım.
Anlayacağınız, artık kitap yorumları geliyor. Hatta kitap hakkında her şey geliyor. Blogumda bir kitap kategorisi oluşturacağım ve bu kategoriye alıntılar, yazarlar, hikayeler, kitap yorumları ve kitaplar hakkında bir çok yazı yazacağım. Kitap önemli.
Sherlock'u zaten severek izliyorum ama kitaplarını hiç okumadım benim de aklımda.Diğer yandan içeriğini biliyorum diye okuma hevesim de kaçıyor.Anton Çehov'a söylenecek söz yok zaten.Çok severim.
YanıtlaSilBir baktım Sherlock hakkında 4 roman 56 hikaye varmış. İçeriğini bilsek de bence okumak büyük zevk verir. Belki de çok farklı bir Sherlock'la karşılaşacağız :)
SilKitaplar hakkında yazacak olmana çok sevindim. Sherlock efsanedir. Çehov'a söylenecek söz yok. Çok güzel seçimler. Zaten okuyordum daha sık uğrayacağım bu güzel bloga. Sevgiler 💎
YanıtlaSilTeşekkür ederim, ben de blogu kurduğumdan beri takipçinizim :) Yazıda bahsettiğim hikaye yazan, özendiğim bloglardan birisi de sizin blogunuz =D Size de sevgiler
SilBütün kitaplar hayata dair dersler verir. Hepsinin de bir konsepti vardır. Türü ne olursa olsun ondan alacağımız ders bir yerimizi acıtabilir ya da hoşlanabiliriz. Sadece bir kitabın üslubu ve akıcılığı olmalı. İçinde edebi sanatların bulunması bizi mıh gibi yer çakması da yazarın geldiği seviyeyi gösterir. Elbette edebiyat eserlerinin belagat seviyesine yükselen mahsüllerini görmek bizi heyecanlandırır.
SilHadi bakalım kolay gelsin :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilSana bol şans diliyorum. Kitap okuma alışkanlığı çok zor ediniliyor. Ben bile son zamanlarda okumayı da yazmayı da bıraktım. Bir türlü içimden gelmiyor. Fakat ben de seninle birlikte okumaya ve yazmaya başlamalıyım. Kitap yorumlarını merakla bekliyor olacağım.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, bence de artık başlamak gerek. Ben de senin blogunda kitap yorumları görmek isterim :)
Silİkisi de iyiymiş okumadan geri verme bu sefer :)
YanıtlaSilBu sefer okuyacağım, yorumları da blogumda olacak =D teşekkür ederim yorumunuz için :)
Silkütüphaneyi ben de severim , istanbul bu konuda bozdu beni , hiç birine daha adım atamadım , alıp okuyamamk enteresan ama benim direk elim onlara gider zira geri verilecekler her zaman öncelik taşır :D
YanıtlaSilKitaplar,kütüphaneler,kitap yorumları hep heyecanlandırır beni :) kaleminize sağlık yeni keşfettim blogunuzu takipteyim artık bende beklerim :)
YanıtlaSil