Gogol'un Paltosu İnceleme!

1842'de Gogol tarafından yazılmış bu hikaye realist akımın öncüsü olarak kabul edilip, Dostoyevski'nin ''Hepimiz Gogol'un paltosundan çıktık.'' demesiyle de önemini vurgulamıştır, bu arada bu yazı da Gogol'un paltosundan çıktı.

Bir memur olan Akakiy Akakiyeviç'in sosyal sınıflandırma yüzünden alt sınıf bir insan olarak neler yaşadığını anlatan bu hikaye. Akakiy Akakiyeviç'in bir palto almak için uğraşı ve bunun sonrasında paltosunun çalınması ve kimsenin ona yardımcı olmaması üzerine bir bakandan yardım isteyip azar işitmesi akabinde de hastalanıp ölmesine dayanan bir hikayedir.

Ölmesiyle bitmeyen bu trajik hikaye ardından fantastik bir hikayeye dönüşür. Söylentiler yayılır, 'geceleri Akakiy Akakiyeviç hortlak olarak şehirde geziyor ve insanların paltolarını çalıyor' diye.

Hikayeyi hızlıca iki seferde okuyup bitirdim. Klasik kitapların sıkıcı olabileceğine dair olan ön yargım da kırılmış oldu. Klasik kitabın gerçekçi anlatımı sayesinde gerçekten kendimi yaşananlara verebildim. Bir palto üzerinden ilerleyen hikayenin nasıl bu kadar etkileyici olabildiğine şaşırıp popüler edebiyatta olduğu gibi dikkat çekmek için bir sürü olayı karman çorman edip okuyucunun ilgisini çekmeye çalışmasına gerek olmadığının farkına varmış oldum.

Bu tür kitapları okumaya devam etmekte kararlıyım. Okumanızı da tavsiye eder, kitaba puanımın 8 olduğunu belirtmek isterim. (Kitabı yeni bitirmenin getirdiği, kitabın düzgün yazım ve anlatımı sayesinde ilk defa laubali olmayan bir yazı yazdım.)