DİN ÜZERİNE | DÜŞÜNÜYORUM

Merhaba ben düşünen ve düşüncelerini aktarmak için bin takla atabilen bir blogger. Sadece film, kitap incelemeleri değil bunun yanında deneme yazıları da yazıyorum, önceden daha ciddiye alarak yaptığım bu türde son zamanlarda saçmalamaya başlamışım, biraz ciddiye alma zamanı diye düşünüp en ciddi konulardan biri olan din üzerine bir yazı yazmaya karar verdim, sizinle iki hikayemi paylaşacağım.

İlk şu hikayemi anlatayım, ben gençlik kampının düzenlediği bir ramazan kampına gitmiştim. Kampta bir yarışma düzenlendi ve ben de katıldım. Yarışmada din üzerine bir yazı yazmamız isteniyordu. Ben başladım, ilk çağlardan giriyorum, güneşe tapma, aya tapma, sonrasında putlar, Tanrı evren midir, deizm nedir, ateizm nedir, ne biliyorsam yazdım. Yarışmayı otuz kişi arasından kesin kazanacağım düşüncesindeydim. 

O akşam geldi, juri diyanet işlerinden gelen 6 hocaydı. Birinciyi açıkladılar ve okuması için sahneye davet ettiler, ben de nasıl bir hayal kırıklığı anlatamam, sonrasında okumaya başladı,''Şüphesiz ki yüce Allah bizi ona ibadet edelim diye yarattı.''

Sonra da hayal kırıklığım bir anda gitti ve bunun tarafsız, adil bir yarışma olmadığını anlamış oldum. 'İşte be' dedim, 'Dinin gücü bu!'

İkinci hikayemde aynı kampta geçiyor, diyanetin en iyi hocaları buradayken, ben de tüm aklıma takılanları sorayım diye çırpınıyorum söyleşilerde. ''Hocam kıblenin tersine doğru dönsek, Dünya yuvarlak olduğundan yine doğru yere namaz kılmış olmaz mıyız?'' gibi saçma sorular sorsam da Evrim hakkında da sorular soruyordum ve şu cevabı aldığımı hatırlıyorum, ''Al bir maymunu koy bir odaya bekle bakalım insan olacak mı?'', eh yok artık yani, üniversite okuduğuna nasıl emin olayım ben senin.

Sonra da en merak ettiğim şu soruyu sormuştum ve şu soru benim hayata bakış açımı değiştirdi diyebilirim; ''Hocam.'' dedim, ''Okuduğum kaynaklara göre, bir müslüman ne kadar kötülük yaparsa yapsın, sonunda cennete, bir ateist ne kadar iyilik yaparsa yapsın, sonunda cehenneme mi gidecek?'' 

Hiç tereddüt etmeden, ''Tabii ki öyle olacak'' dedi. Ben de ''Adalet bunun neresinde?'' dedim. ''Adaleti Allah belirler.'' dedi.

Sanırım benim bu cevaptan etkileneceğimi sandı, ne diyeyim. Böyle sorular sormama tepki de gösterdiler, fakat biz insanlar belki de hayatımız boyunca neden yaşadığımızı, hayatımızın amacının ne olduğunu arıyoruz, böyle yapmak zorundayız, bunu sorgulamadan, araştırmadan, objektif olmadan nasıl yapabiliriz ki! Umarım hepimiz bir gün doğru yolu buluruz, okuduğunuz için teşekkürler...