Bu arada ders çalışmamın bir şeyler öğrenmeye devam etmeme engel olmasına izin vermiyorum. Şöyle açıklayayım: Çalıştığımız şeyler çoğunlukla ezbere dayalı ve ayrı ayrı yeteneklerimize ve düşünce yapımıza hitap etmediğinden çoğunlukla birkaç yıla kadar unutacağım bilgileri öğreniyorum. Fakat kitap okumaya ve az da olsa sinemaya gitmeye devam etmem benim düşünce yapımda kalıcı izler bırakabiliyor. Aynı zamanda öğrendiğimiz şeylerin bazılarının gerçekten yararlı olmadığını iddia edemem tabii. Örneğin felsefe ve tarih konularından acayip zevk alıyorum. Bayağı şey öğrendiğimden ve yazmayı seven biri olduğumdan sevdiğim bilgileri paylaşmanın hem bana hem de siz okuyuculara yararlı olacağını düşündüm. Yazan insan yazmayı bırakamıyor!
Felsefenin Doğuşu
Durun hemen korkmayın bunu bir ders değil bir sohbet olarak düşünün. Sonuçta iki hafta daha 17 yaşımdayım ve hiçbir şeyi sıkıcı anlatma yeteneğine henüz sahip değilim.
Felsefe hep vardı. İnsan olduğu her zaman felsefe vardı. Mısır, Mezopotamya, Çin, Hindistan ve Türklerde önemli düşünce sistemleri vardı. Fakat bu düşünce sistemleri dine ve mistik öğelere bağlandığından felsefe düzeyine erişememiştir. Sistematik felsefe ilk olarak M.Ö. 7.yy'da İyonya uygarlığının önemli bir ticaret merkezi ve liman kenti olan Miletos kentinde ortaya çıkmıştır...
Neden? Miletos'un önemli bir ticaret merkezi olması birçok kültürden farklı düşünceden insanların orada bulunmasını sağlamış ve insanların zihinlerinde birçok soruya yol açmıştır. İlk soru ''Acaba'' ile başlamıştır. İnançlarında sarsılma olmuştur. ''Acaba benim inancım yanlış mı?'' gibi kendilerinden farklı olan şeyleri sorgulama yoluna girmişlerdir.
Bu elverişli ortam Thales gibi düşünürler ortaya çıkmasını olanak sağlamıştır. Thales doğa olaylarını yine doğal sebeplerle açıklamaya çalışarak, insan aklının yeterli olduğu inancını sağlamaya çalışmıştır. (M.Ö. 624-546)
İşte insanın içinde bulunan merak ve öğrenme arzusu ile toplumsal yapı birleştiğinde ve Mitolojik açıklamalar yeterli gelmemesiyle insan felsefe yapmadan duramıyor... Felsefenin tanımını burada maalesef yapamam çünkü ne kadar çok insan varsa o kadar çok felsefe tanımı vardır. Kelimenin kökeni bilgiyi sevmekten gelir ve bilgiyi seven felsefeyi de sever...
Felsefenin Soruları Nelerdir?
- İnsan Nedir?
- Evrenin bir sonu var mıdır?
- Hayatta en önemli şey nedir?
- Yaşama amacı nedir?
- Ölümden sonra hayat var mıdır?
- Olan bitenin ardında bir güç var mı?
Bu sorular gerçekten de ÖSYM'nin sorduğu sorulardan zor 😏. Belki de bu sorular hiçbir zaman kesin olarak cevaplanamayacak ama amaç zaten cevaplamak değil sormak. Amaç yolu tamamlamak değil, yolda olmak.
Bu Kadar...
Okuduğunuz için teşekkür ederim, felsefe gibi önemli bir alanın sadece girişini oluşturan kısa bir yazı yazmak benim de bir tekrar yapmamı sağlamış oldu. Ara sıra önemli bulduğum konular hakkında yazılar yazacağım. Siz de bu tür konulara ilgi duyuyorsanız yorumda belirtirseniz sevinirim. Kendinize çok çok iyi bakın, düşünmeyi bırakmayın.
Yeni temanızı beğendim güzel olmuş. Felsefe ile ilk tanıştığım günden beri hep ilgimi çekmiştir. Bence düşünüyorsak varız değil mi :D
YanıtlaSilOralar şuan çok karışık =D Var mıyız yok muyuz? Varlık var mı? falan filan işte =)
SilFelsefe ve tarih benim de severek çalıştığım derslerdi. Özellikle insan nedir sorusu hakkında hepimizin düşünmesi lazım :)
YanıtlaSilKişiye göre de değişiyor anlamlar, bence insan önce ben kimim diye sorup sonra insan nedir diye sormalı biz kendini bilenler olarak sormazsak bize kim olduğumuzu kendini bilmezler söyler =D
SilYeni teman baya havalı 😀 Bu tür yazılara acayip ilgi duyuyoruz 😂
YanıtlaSilTeşekkürler bu yıl içinde baya bu tür bilgi ağırlıklı yazılar gelecek =D
Sil