Bugün sizlere gerçekten güzel bir hikaye anlatacağım. Hikaye çok uzun zaman önce yaşanmış bir olayı anlatıyor. Bu hikayeyi geçenlerde dinlediğim bir radyoda Sunay Akın anlattı ve gerçekten çok etkilendim. Program: Show Radyo / Nihatla Sivrisinek 12 Ocak.
Bu hikayeyi kendi tarzımda anlatacağım, siz sonradan tarihi olarak araştırırsınız, hikaye başlıyor...
Sizce bir türk dünyaya bedel mi? Bu bana abartı bir söylem gibi gelirdi. Siz ne düşünürsünüz bilemem fakat bu hikayede iki Türk askerinin dünyaya nasıl bedel olduğunu okuyacaksınız. Yıl 1912 İngiltere Hindistan'ı işgal ediyor ve Osmanlı bunun üzerine Hindistan'a 350 asker gönderiyor. Bu askerlerimizin çoğu ölüyor bir kısmı da İngilizlere esir düşüp, gemilerde çalıştırılıyorlar. Bir zaman sonra gemi Avustralya'ya yanaştığında iki Türk askeri bir şekilde gemiden kaçıyor ve Avustralya'da yaşamaya başlıyorlar. Ama akıllarında memleketleri, hasret çekiyorlar... Birinin mesleği dondurmacılık birinin kasap, birkaç yıl yaşamlarını sürdürüyorlar orada. Gel zaman git zaman yıl oluyor 1915. Bu iki Türk askeri Avustralya'nın Çanakkale savaşına asker gönderdiğini öğreniyorlar. Bir araya gelip bir mektup yazıyorlar Avustralya'ya. Mektupta biz Türk askerleri ülkenizdeyiz ve Osmanlıya karşı savaştığınızı öğrendik bunun üzerine size savaş açtık, bu bir Osmanlı savaş fermanıdır diyorlar... Avusturya bunu ciddiye almazken. İki askerimiz beyaz gömlekler ile bir türk bayrağı yapıyor var Sidney'in 250km uzağında White Rock karlı dağlar denilen bölgeye gidiyor ve virajlardaki tren raylarınını sökerek üç tren devirip ve mühimmat ele geçiriyorlar... Birkaç karakol basar ve yüksekten aşağıya dinamit atmaya başlarlar... Tam o sırada Avustralya bu ciddiye almadıkları mektubu hatırlar ve Çanakkale'ye göndermek üzere oldukları askerleri bizim iki askerin olduğu bölgeye yönlendirirler. Bu iki askeri öldürürler ve diğer Osmanlı askerlerini aramaya başlarlar, bu yüzden de Çanakkale'ye asker göndermekte gecikirler. Bu da savaşın seyrini değiştirir...
Şu anda bu iki askerin malzemeleri Avustralya'da müzede sergilenmektedir...
Bu hikayeyi yeni duymuş olmama çok üzüldüm. Nasıl haberim olmadı böyle etkileyici bir hikayeden anlamıyorum. Siz bu hikayeyi yeni mi duydunuz? Ve sizce bu bir film olsa güzel olur muydu?
Yazılı yazısız daha ne çok kahramanlar vardır kim bilir? Ben de ilk kez senin vesilenle öğrendim bu olayı.
YanıtlaSilBen de ilk kez duydum bu öyküyü. Bizim askerimizin cesareti zaten bir cihana bedel. Özellikle de böylesi karışık durumdaki topraklarda yaşarken.
YanıtlaSilYalnız düzeltmek isterim, Avustralya demek istediniz sanırım. O Avusturya ile Avustralya arada karışıyor :D
Ne mutlu türküm diyene !
YanıtlaSilBen de ilk defa okuyorum. Ruhları şad olsun. İki kişilik cesaret ile, ne çok değişim sağlamışlar. İyi kurgulanmış bir film ile anlatılırsa, çok güzel şeyler ortaya çıkabileceğine inanıyorum. Gerçekten de dünyaya bedeller her bir Türk askeri ayrı ayrı. Radyonun da faydaları varmış demek ki, zaman ayrılması gereken şeylerden.
YanıtlaSil