Dizi İncelemesi GİBİ - Şakasız Komedi Dizisi

Başarının Ahlaksızlığı temalı Ya Mağlubiyetin Günahını Alıyorsak? adlı Tedx konuşmasını izlemenizi tavsiye ederim. Aziz Kedi'yi ilk olarak bu konuşmasıyla tanımış ve kafası farklı çalışan insanlar listeme eklemiştim. Yazıma Aziz Kedi'yle başlamamın sebebi diziyi izlerken henüz ilk bölüm bitmeden yazarları merak etmem oldu. Bunun sebebi diziyi senaryonun ve oyunculuğun taşıması. Senaristlerin de Aziz Kedi'yle Feyyaz Yiğit olduğunu öğrendim. Feyyaz Yiğit'i "Beni boğdu boğdu duvara attı" repliğiyle Ölümlü Dünya'dan hatırlayabilirsiniz. Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü ve Gibi'nin senaristi olduğunu ve kitap da yazdığını bilmenizde de fayda var. Önceleri yazarının Feyyaz Yiğit olduğu 8-9 Senedir Kendimi İyi Hissetmiyorum adlı kitabı almış fakat okuyamamıştım bir türlü, açıkçası çok sarmamıştı fakat bu diziyi izledikten sonra kitaba bir şans daha vermeye karar verdim.


DURUM KOMEDİSİ "Komedi filmi yaparken şaka yapmamaya çalışıyoruz" bu Feyyaz Yiğit'in bir sözü. Ve resmen senaryo bu şekilde yazılmış. Senaryonun, hikayenin zaten kendisi bir şaka. Martin Scorsese'nin After Hours diye bir filmini izlemiştim gerçekten durum komedisiyle o filmle tanışmıştım. Fakat yerli olarak çok örneklerini görmemiştim. Sanırım yerli yapımlar daha az risk içeren projelere daha çok yer veriyor.  Tabi bunun sebebi biraz da talep eksikliği olabilir. KARA MİZAH'ın yerli yapımlarda sadece absürt komedi tanımı içerisinde yer alması gerçekten beni şaşırtıyor. Tutturulmuş da gidiyor bir absürt komedi. Muhtemelen bu diziyi izleyenler de bunu bir absürt komedi adı altında kategorize edeceklerdir fakat yer yer güldürürken rahatsız eden bu dizi kara mizah da içeriyor bu nedenle. Daha fazla olmasını dilerdim sanırım insanlar anlamaz diye bunun dozunu düşük tuttular -kimegörebanagöre. SENARYO gerçekten örneğini daha önce görmediğimiz tarzda. Nedenini hem Aziz Kedi'yle Feyyaz Yiğit'in farklı tarzına hem de imkanların kısıtlı olmasına bağlıyorum. "Sanat"ta her zaman kısıtlı imkanlar yaratıcılığı getirmiştir, buna inanırım ve muhtemelen Gibi dizisindeki hikayeler bizlere karakterler aracılığıyla anlatılmamış olsa, gösterilse bu kadar etkileyici olmazdı. Karakterler hikayeyi inanmış bir şekilde anlatırken kafamda canlanan absürt durum gerçekten çok iyi ve maliyetsiz bir yazım tekniği olmuş. Bu yüzden nasıl yazdıklarını gerçekten merak ediyorum. OYUNCULUKLAR da inandırıcı ve güzeldi zaten başkarakter olan ikili tam bir karikatür ikilisiydi. 

Bölümlere azar azar değinip yazımı bitirmeyi düşünüyorum , koskoca yazı içerisinde -kimegörebanagöre malum mecradan bahsetmemek benim tercihimdi, odak noktanın dizi olmasını istedim. Şu anda 4 bölüm yayınlanmış vaziyette ve ben hepsini izledim ve muhtemelen bitene kadar izlemeye devam ederim. İzlemenizi de tavsiye etmek amacıyla dizi henüz devam etmekteyken bir yazı hazırlamak istedim. İlk bölüm olan KOKARİÇ, güzel bir başlangıç olmuş diziye küçük bir olayın büyüyerek nelere yol açtığını izlemek - bütün sezonun teması bu sanırım- gerçekten komik. Zaman zaman biz de hayatımızda bu tür tartışmalara giriyoruz fakat bir noktada elbette bir tarafın kendini frenlemesiyle, alttan almasıyla konu uzatılmıyor. Yazarlar kimsenin alttan almaması sonucu oluşabilecek durumları güzel bir biçimde işlemiş. İkinci bölüm VATKALI CEKET "bir şeyin tam tersini söyle al sana bakış açısı" yine küçük bir tartışmanın büyümesini konu alıyor fakat tarzı biraz farklı hatta sonlara doğru Gogolun Paltosuna bir gönderme bekledim fakat yakalayamadım, spoiler almamak için kırmızı yazıyı atlayın sanırım karakter babasını küçük bir yaşta kaybetmişti ve 80lerdeki vatkalı ceketlere takıntısı bu yüzdendi. Üçüncü Bölüm NÜ MODEL, benim en çok güldüğüm bölüm bu sanırım sanat nedir gibi sorgulamalar içeren -kimegörebanagöre bu bölüm olayın tamamen dışındaki bir adamın olayın merkezine yolculuğunu anlatan güzel bir hikaye Feyyaz Yiğit'in bu bölümde soyunmasını beklerdim. Dördüncü bölüm ERASMUSLA GELEN YAMYAM, bu başka be. Sanırım absürtlük dersi olsa, ders olarak okutulabilirdi bu bölüm. İçinde diğerlerinden daha fazla şaka vardı fakat rahatsız etmedi durum şaka yapmaya müsaitti, ilk defa bir diziyi izlerken yazım aşamasında eğlenilmiş olduğunu hissettim.

-Velhasıl kelam izlemeniz tavsiye edilir. Desteklenmesi gereken bir iş, daha çok örneklerini görmeyi isterim tabi ki bunun yolu da izlemekten, birilerine tavsiye etmekten ve destek olmaktan geçiyor. Umarım daha fazla böyle işlerle karşılaşırız. Siz Gibi'yi izlediniz mi? Yorumlarınız nelerdir? Sizce dizinin adı neden Gibi? Yorum kısmında belirtebilirsiniz.