Edvard Munch'un günlüğüne göre tabloyu filozof Friedrich Nietzsche'den etkilenerek yapmıştır. Günlüğünde anlattığına göre iki arkadaşıyla yürümektedir, bu sırada ise güneş batmaktadır ve kan kırmızısı rengindedir. Ressam kendini yorgun hissetmiş ve trabzanlara yaslanmıştır. İki arkadaşı ise yürümeye devam etmiştir. Ressam bu sırada doğanın çığlığını hissettiğini günlüğünde dile getirir.
Tablonun esas adı "boğuntu"dur. Oslo’da Munch Müzesi’nde sergilenirken, Ağustos 2004'teki bir soygunda çalınmıştır. Çalındıktan iki yıl sonra 31 Ağustos 2006 tarihinde ise bulunmuştur ve tablo 119 milyon 922 bin 500 dolara (yaklaşık 321 milyon TL) satılarak müzayede yoluyla satılan en pahalı eser olarak tarih geçmiştir.
Bu hikaye bana bir yerlerden tanıdık geliyor, önceleri yazdığım nedir bu mona lisanın gizemi adlı yazımı okuduysanız size de tanıdık gelecektir. Resmin sol üst köşesinde gizli bir yazı olduğu biliniyordu fakat bir türlü ne yazdığı ve kimin tarafından yazıldığı çözülememişti. Kızılötesi taramalar, ünlü Çığlık tablosundaki gizemli yazıyı yazanın, ressam Edvard Munch'un kendisi olduğunu gösterdi. Resmin sol üst köşesine kurşun kalemle "Sadece bir deli tarafından çizilebilir" yazılmıştı.
Sanata neden ihtiyaç duyduğumuza "Neden Film İzleriz? Göz Kusuru Sonucu Bir Sanat" adlı yazımda değinmiştim. Kitap olarak delilik hakkında sorgulamalara giden Paulo Coelho'un yazdığı Veronika Ölmek İstiyor kitabını da okumanızı tavsiye ederim blogumda incelemesi bulunuyor. Bu tür daha fazla yazıyı kültür sanat kategorisinde bulabilir, instagram'dan takip edebilirsiniz: @yazmasyon
İlginç gerçekten detaylara saklamış sanatçı mesajını...
YanıtlaSilanlamının cok uzun süre sonra anlaşıldığı sanat eserleriyle dolu dünyamız
SilÇok güzel, kitaplar kadar tablolar da okunmalı.
YanıtlaSilher sanat eseri duygu ifade ettiği sürece degerlidir bence. Diger türlüsü sanat adi altinda dolandırıcılık gibi sjdjdhjd
SilTablolardaki gizemi seviyorum nedense. Yine de meşhur tablolara nasıl bu kadar para veriliyor inanamıyorum. :)
YanıtlaSil